Rekabet Hukukunda Hâkim Durumun Tespitine İlişkin Ölçütler
- Av. Oğuz TIRAŞ
- 29 Ağu
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 30 Ağu
Rekabet hukuku, mal ve hizmet piyasalarında rekabeti engelleyici davranışları ve hâkim durumda bulunan teşebbüslerin bu durumlarını kötüye kullanmalarını engellemeyi amaçlayan bir hukuk dalıdır. Bu hukuk dalının temel gayesi, piyasadaki teşebbüslerin adil ve dürüst bir rekabet ortamında faaliyet göstermesini sağlamak, hem teşebbüsleri hem de müşterileri korumaktır.
Rekabet hukuku, teşebbüslerin faaliyetlerini tamamen denetlemek yerine, rekabeti koruma amacı güder. Hâkim durumda olmak yasak değildir, ancak bu durumun kötüye kullanılması 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un (Kanun) 6. maddesi uyarınca yasaklanmıştır.
Bir teşebbüsün hâkim durumda olup olmadığının tespiti, Rekabet Kurulu kararları ve öğreti görüşleri esas alınarak yapılır, zira Kanun'da bu tespit usulüne ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır.
1. Hâkim Durumun Kanuni Unsurları
Türk hukukunda hâkim durum, Kanun'un 3. maddesinde "belirli bir piyasadaki bir veya birden fazla teşebbüsün, rakipleri ve müşterilerinden bağımsız hareket ederek fiyat, arz, üretim ve dağıtım miktarı gibi ekonomik parametreleri belirleyebilme gücünü" ifade eder. Bu tanıma göre, bir teşebbüsün hâkim durumda sayılabilmesi için şu üç unsurun birlikte gerçekleşmesi gerekir:
Ekonomik Güç: Bir teşebbüsün piyasadaki mal veya hizmetin fiyatı, arzı veya dağıtımı gibi önemli ekonomik parametreleri belirleyebilme gücüne sahip olmasıdır. Bu güç, diğer teşebbüslere göre daha büyük bir iktisadi güce sahip olmayı ifade eder.
Bağımsızlık: Teşebbüsün rakiplerinden ve/veya müşterilerinden bağımsız hareket ederek piyasadaki ekonomik parametreleri belirleyebilmesidir. Bu, rekabet baskısı hissetmeden keyfi hareket edebilme gücüdür.
Devamlılık: Ekonomik gücün süreklilik arz etmesi gerekir. Geçici hâkimiyetler bu kapsama girmez. Rekabet Kurumu tarafından yayımlanan bir kılavuzda, hâkim durum tespitinde genellikle iki yıllık bir sürenin makul kabul edilebileceği belirtilmiştir.
2. Birlikte Hâkimiyet
Kanun'un 6. maddesi, hâkim durumun "bir veya birden fazla teşebbüs" tarafından kötüye kullanılabileceğini kabul eder. Birlikte hâkimiyet, birden fazla teşebbüsün anlaşmalar yaparak veya davranışlarını koordine ederek tek bir teşebbüs gibi hareket etmesiyle oluşur.
Oligopol piyasalarda, teşebbüslerin birbirlerinin davranışlarını dikkate alarak rekabet etmek yerine birlikte hareket etmeyi tercih etmeleri doğal bir birlikte hâkimiyet durumu yaratabilir. Ancak, ana ve yavru teşebbüs arasındaki hâkimiyet birlikte hâkimiyet olarak değerlendirilmez, bunlar tek bir teşebbüs olarak kabul edilir.
3. Hâkim Durumun Tespitine İlişkin Ölçütler
Hâkim durumun tespiti için öncelikle ilgili pazarın yapısının belirlenmesi gereklidir. Pazar yapısı, teşebbüslerin pazar payları ve pazara giriş engelleriyle açıklanır.
A. Niceliksel Ölçütler
Pazar Payı: Hâkim durumun tespitinde ilk incelenen niceliksel ölçüt, teşebbüsün pazar payıdır. Pazar payı, bir teşebbüsün toplam üretim veya satış miktarı ya da kapasitesi bakımından nispi büyüklüğünün ölçüsüdür. Ancak, pazar payı tek ölçüt değildir ve belirli bir orana sahip olmanın doğrudan hâkim durumu göstermesi kabul edilen bir varsayım değildir. Rekabet Kurumu, yüzde 40'ın altında pazar payına sahip teşebbüslerin hâkim durumda bulunma ihtimalinin düşük olduğunu belirtse de, bazı durumlarda yüzde 30 pazar payına sahip teşebbüsler için de hâkim durum değerlendirmesi yapılmıştır.
B. Niteliksel Ölçütler (Pazara Giriş Engelleri)
Hâkim durum değerlendirmesinde ikinci önemli ölçüt pazara giriş engelleridir. Bu engeller, yeni teşebbüslerin pazara girmesini caydıran veya mevcut teşebbüslerin büyümesini kısıtlayan faktörlerdir. Pazara giriş engelleri şunları içerir:
Ekonomik Güç: İlgili pazara ilk girişteki yüksek maliyetler, batık maliyet riski ve reklam harcamaları gibi faktörler, büyük sermayeye sahip teşebbüsler için daha kolay giriş sağlayabilir.
Dikey Bütünlük (Entegrasyon): Bir teşebbüsün üretim sürecinden pazarlama ve dağıtıma kadar tüm aşamalarda bütünlük sağlamasıdır. Bu, teşebbüsü maliyet ve iktisadi açıdan avantajlı konuma getirir.
Teknolojik Üstünlük: Yüksek teknolojiye sahip teşebbüsler, üretim süreçlerini hızlandırabilir, maliyetleri düşürebilir ve piyasaya giriş engeli oluşturabilir.
Üretim Kapasitesi: Atıl veya aşırı kapasite yaratılması, potansiyel rakipleri caydırmak için kullanılabilir. Hâkim durumdaki teşebbüs, atıl kapasite yaratarak piyasanın dolu olduğu izlenimini verebilir ve yeni girişlerde üretimi artırarak fiyatları düşüreceği algısı yaratabilir.
Haklar: Marka ve patent hakkı gibi fikri ve sınai haklar, kanunlarla korundukları için en açık giriş engellerinden bazılarıdır. Bu haklar, başka ikame mal olmadığında önemli bir giriş engeli teşkil edebilir.
Teşebbüslerin Davranışları: Promosyonlar veya hediye çekleri gibi teşebbüs davranışları, tüketicilerin teşebbüse bağımlı hale gelmesine yol açarak pazara giriş engeli oluşturabilir.
Alıcıların Gücü: Müşterilerin pazarlık gücü, hâkim durumdaki teşebbüsün davranışlarını sınırlayabilir. Ancak, sınırlı bir müşteri kitlesinin bu güce sahip olması her zaman yeterli rekabetçi baskı oluşturmaz.
C. İlgili Pazar
Hâkim durumun tespitinde ana ölçüt "ilgili pazar"dır. İlgili pazarın belirlenmesi, hâkim durum değerlendirmesinde yapılacak ilk ve en önemli işlemdir. İlgili pazarın iki temel boyutu vardır:
İlgili Ürün Pazarı: Tüketicinin gözünde fiyatı, kullanım amaçları ve nitelikleri bakımından birbirleriyle ikame edilebilir mal veya hizmetlerin arz edildiği pazardır.
İkame Edilebilirlik: Malların veya hizmetlerin birbirinin yerine kullanılabilmesini ifade eder.
Talep İkamesi: Tüketicilerin bir malın veya hizmetin fiyatı arttığında, kullanım maksadı ve nitelikleri yönünden benzer başka bir mala veya hizmete yönelmesidir. Çapraz talep esnekliğinin yüksek olduğu durumlarda incelenen mal veya hizmetlerin aynı pazarda olduğu söylenebilir.
Arz İkamesi: Üreticinin, büyük sermaye ve zaman kaybı olmadan üretimlerini farklı ikame ürünlere kaydırabilmesidir. Üretim tekniğinde benzerlikler olan ürünler açısından arz ikamesi esnekliği yüksek olabilir.
Coğrafi Pazar: Teşebbüslerin mal ve hizmetlerinin arz ve talebi konusunda faaliyet gösterdikleri, rekabet koşullarının homojen olduğu ve komşu bölgelerden farklı olduğu için kolayca ayrılabilen bölgedir. Coğrafi pazar, tüm ülkeyi kapsayabileceği gibi, bir şehri, bir ilçeyi hatta bir mahalleyi de kapsayabilir veya ülke dışına taşan bölgesel sınırlar olarak da belirlenebilir.
İlgili Zaman: Bir teşebbüsün iddia edilen rekabet ihlali anında hâkim durumda olup olmadığını belirlemek için kullanılır. Piyasa koşulları, fiyat dalgalanmaları veya teknolojik gelişmeler nedeniyle bir teşebbüsün hâkimiyeti zamanla değişebilir. Geçici hâkimiyetler ilgili zaman unsuru bakımından yeterli değildir.
Sonuç olarak, hâkim durum tespiti, ilgili pazarın ve pazar yapısının belirlenmesinden sonra niceliksel (pazar payı) ve niteliksel (pazara giriş engelleri) ölçütler dikkate alınarak detaylı bir şekilde değerlendirilmelidir. Bu süreçte talep ve arz esnekliği gibi ekonomik incelemeler de büyük önem taşır.



